KARL MARX
HEGEL'İN HUKUK FELSEFESİNİN ELEŞTİRİSİ
ÇEVİRENİN NOTU: 1843
ELYAZMALARI
KENAN SOMER
Marx'ın mart 1843'te başlayıp
ağustosa kadar üzerinde çalıştığı ve kapak sayfası ile ilk dört yaprağı
kaybolan bu elyazması, her biri katlanmış dört yaprak içeren XL katlanmış
yaprak ya da deftercikten oluşuyor. Elyazmalarının birçok yerinde, daha
sonra doldurmak üzere boş sayfalar bırakan Marx, bu defterciklerin 131
yaprağını doldurmuş. Yapıt Hegel'in Hukuk felsefesinin ilkeleri adlı
kitabının ¤ 161'inin eleştirisiyle başlıyor. Eksik olan ilk dört yaprak,
her halde Hegel'in yapıtında devletin ve devlet kurumlarının
incelenmesinin başlangıcını oluşturan ¤ 257-260'ların eleştirisini
içeriyordu.
Hegel'in Hukuk felsefesinin
ilkeleri ("Hukuk felsefesinin prensipleri" adıyla) türkçeye de çevrildi
(çeviren: Cenap Karakaya) ve kasım 1991'de yayınlandı (Sosyal yayınlar,
İstanbul). Kitabın içerdiği 360 paragraf, yapıtta şöyle bir bölünüm
gösteriyor: Giriş (¤ 1-33). Birinci kısım: Soyut hukuk (¤ 34-104). İkinci
kısım: Öznel ahlaklılık (¤ 105-141). Üçüncü kısım: Nesnel ahlaklılık (¤
142-360).
Bu üçüncü kısım, üç bölüm
içeriyor: 1. Bölüm: Aile (¤ 158-181); 2. Bölüm: Sivil toplum (¤ 182-256);
3. Bölüm: Devlet (¤ 257-360).
Marx işte bu 3. bölümü (¤
257-360) eleştirmeye girişmişti. Bu bölüm de üç kesime ayrılıyordu: A. İç
siyasal hukuk ya da siyasal anayapı (¤ 260-329: 1. Kendi-için iç siyasal
anayapı, ¤ 272-320; 2. Dış hükümranlık, ¤ 321-329). B. Dış siyasal hukuk
ya da uluslararası hukuk (¤ 330-340). C. Evrensel tarih (¤ 341-360).
Marx'ın elyazması 261-313
numaralı paragrafları içeriyor; öyleyse yalnızca devletin iç siyasal
anayapısı üzerindeki hegelci teorinin eleştirisiyle sınırlı.
Bu nedenle olacak, Marx'ın
yapıtını çevirmek için yararlandığım iki fransızca çevirisinden biri
(Albert Baraquin çevirisi, Éditions Sociales, Paris, 1980) Hegelci siyasal
hukukun eleştirisi, öteki (hegelci marksolog Kostas Papaioannou çevirisi,
Union Générale d'Éditions [10/18], Paris, 1976) Hegelci devletin
eleştirisi, 1843 Elyazmaları başlığını taşıyordu. Ben Marx'ın "tasarı"sını
göz önünde bulundurarak, Hegel'in hukuk felsefesinin eleştirisi başlığını
yeğledim. Marx'ın "tasarı"sı derken, Marx'ın bu çevirinin "Ekler"
bölümünde yayımlanan Hegel'in hukuk felsefesinin eleştirisine katkı. Giriş
(1844) başlıklı makalesini düşünüyorum. Gerçeklikte tamamlanmamış bir
yapıt (ve vazgeçilmiş bir tasarı) oluşturan "1843 Elyazmaları", Marx'ın
henüz marksist olmadan önce "felsefel" bir komünizme ilk adımını attığı bu
ünlü makaleyi, yazılmamış ve büyük bir olasılıkla da bu makalede atılan
adımdan sonra yazılmasından vazgeçilen bir yapıtın "Giriş"i durumuna
getiriyor.
Marksizmin "tarih-öncesi"
ürünlerinden biri olan ve ilk kez D. Riazanov'un gün ışığına çıkarmasından
sonra, henüz sınıflar savaşımının ve proleter devrimin siyasal ve
toplumsal dönüşümdeki işlevini kavramaktan uzak olması nedeniyle, bazen
Marx'ın olgunluk dönemi düşüncesine karşı kullanılmak istenen bu 1843
elyazmaları, gene de devlet ile sivil toplum arasındaki ilişkilerin
bilimsel bir açıklaması ve hegelci diyalektiğin materyalist bir
devriklemesi üzerine ilk girişimleri içeriyor. Bu bakımdan bu yapıt,
marksizm ve marksizmin doğuşuyla ilgilenen herkes için son derece önemli
bir belge oluşturuyor.
Kendisini aşan ve deyim
yerindeyse geçerlikten kaldıran "Giriş"iyle birlikte bu iki belgenin önemi
üzerine, Auguste Cornu'nün "Ekler" bölümündeki iki irdelemesi, okura
yeterli bir fikir verecektir. Auguste Cornu'nün bu iki irdelemesinde,
"Hegel'in hukuk felsefesinin eleştirisi" ile "Hegel'in hukuk felsefesinin
eleştirisine katkı. Giriş" başlıklı yazılarında bu yapıtlara ilişkin ve
çoğunlukla dipnot biçiminde verdiği çeviriler ile Albert Baraquin ya da
Kostas Papaioannou'nun aynı parçalara ilişkin çevirileri arasında varolan
kimi başkalıkları, daha önce 1844 Elyazmaları ve Kutsal Aile çevirilerinde
de yaptığım gibi, bu çetin metinlerin okunup anlaşılması bakımından "yeni
bir şey öğrenmek isteyen, öyleyse kendi başına düşünme çabası gösteren"
okurun işini güçleştirmekten çok kolaylaştıracağını düşünerek, türkçe
çeviride elden geldiğince korumaya özen gösterdim.
Hegel'in her paragrafının
çevirisinde, "sorunun köküne gitmek" isteyen okurlar için, gene kimi
çeviri başkalıklarına rağmen, dostum Cenap Karakaya'nın usta işi
çevirisine gönderme yaptım.
Son olarak Hegel'den yapılan
alıntılarda, altını Hegel'in çizdiği ve Marx'ın da bu biçimde yinelediği
sözcüklerin italik harflerle, altını Marx'ın kendi hesabına çizdiği
sözcüklerin de siyah-italik harflerle dizildiğini ve çeviride bu ayrımı
korumaya elden geldiğince özen gösterildiğini belirtmek istiyorum.
Ankara, 12 mayıs 1997
KENAN SOMER
|