Kapİtal 1
Kapİtal 2
Kapİtal 3
ArtI-Değer Teorİlerİ 1
ArtI-Değer Teorİlerİ 2
ArtI-Değer Teorİlerİ 3
GrundrIsse 1
GrundrIsse 2
Ekonomİ Polİtİğİn Eleştİrİsİne
KatkI
Ücretlİ Emek ve Sermaye
Ücret Fİyat ve Kar
Formen
Fransa'da SInIf SavaşImlarI
LouIs Bonaparte'In 18
BrumaIre'İ
Fransa'da İç Savaş
Hegel'İn Hukuk Felsefesİnİn
Eleştİrİsİ
1844 ElyazmalarI
Felsefenİn Sefaletİ
YabancIlaşma
Demokrİtos İle Epİkuros'un Doğa
Felsefelerİ
Yahudİ Sorunu
Jenny'ye Adanmış Şİİr
Albümlerİnden |
KARL MARX
YAHUDİ SORUNU
Die Judanfrage,
1843
Çeviren: Sol Yayınları Yayın
Kurulu
56 sayfa,
ISBN 975-7399-65-5
İlk Baskı: Ekim 1997
Karl Marx'ın
ilk kez 1844'te Deutsch-Französische Jahrbucher'de
yayınlanan Zur Judenfrage (1843-44) adlı yapıtını, Sol Yayınları
Yayın Kurulu, Almancası (Zur Judanfrage, K. Marx - F.
Engels, Werke,
Dietz Verlag,
Berlin 1976, band 1, s. 347-377),
İngilizcesi (On
the Jewish Question, K. Marx - F. Engels, Collected Works,
translated by
Clemens Dutt,
Progress Publishers, Moscow 1975,
volume 3, pp. 146-174) ve
Fransızcası (La question juive, Karl Marx, Oeuvres
philosophiques,
traduit par J. Molitor,
Alfred Costes Editeur, Paris 1952,
tome 1, pp. 163-214) ile karşılaştırarak yayına hazırladı ve kitap
Yahudi Sorunu adı ile Sol Yayınları tarafından Ekim 1997'de
Ankara'da Şahin Matbaası'nda bastırıldı.
Bruno Bauer'in Die Judenfrage'sine ve "Die Fähigkeit der heutigen Juden
und Christien, frei zu werden"ine karşı bir polemik yazısı olan Yahudi
Sorunu, Marx'ın Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Katkı - Giriş
gibi 1843'te yazılıp 1844'te Deutsche-Französische Jahrbücher'de
yayınlanan gençlik dönemi ürünlerindendir. Dinden özgürleşmenin, yalnızca
yahudilerin değil tüm insanlığın, yalnızca dinden değil tüm ekonomik,
politik ve dinsel bağlardan özgürleşmesi genel çerçevesi içersine
oturtulduğu bu yazısında Marx, özel yahudi sorununu bir yandan sivil
(burjuva) toplum içinde büründüğü maddi koşullanma ilişkisi içinde ele
alırken, öte yandan genel yabancılaşma sorunu içine yayarak genel olarak
kurtuluşun, insani özgürleşmenin yetkin bir çözümlemesini sunuyor.
"Gerçek, bireysel insan,
ne zaman soyut yurttaşı kendinde yeniden-soğurup, bireysel insan olarak,
günlük yaşamında, özel işinde ve özel durumunda cinsil varlık olursa, ne
zaman insan kendi güçlerini toplumsal güçler olarak tanır ve örgütler ve
böylece toplumsal gücü kendisinden politik güç biçiminde ayırmazsa, işte
ancak o zaman insani özgürleşme tamamlanmış demektir." |