DOĞANIN
DİYALEKTİĞİ
AİLENİN, ÖZEL MÜLKİYETİN VE
DEVLETİN KÖKENİ
ANTİ-DÜHRİNG
ÜTOPİK
SOSYALİZM VE BİLİMSEL SOSYALİZM
LUDWIG FEUERBACH VE KLASİK ALMAN
FELSEFESİNİN SONU
TARİHTE ZORUN ROLÜ
KÖYLÜLER SAVAŞI
ALMANYA'DA DEVRİM VE
KARŞI-DEVRİM
İNGİLTERE'DE EMEKÇİ SINIFIN
DURUMU
KONUT SORUNU
BÜRO İLE BARİKAT ARASINDA
KOMÜNİZMİN İLKELERİ
HAKİKİ SOSYALİSTLER
|
FRİEDRİCH ENGELS
LUDWIG FEUERBACH VE KLASİK ALMAN FELSEFESİNİN SONU
ÖNSÖZ
FRİEDRİCH ENGELS
MARX, 1859'da Berlin'de yayınlanan, Ekonomi Politiğin
Eleştirisine Katkı'nın "Önsöz"ünde, her ikimizin, 1845'te Brüksel'de,
"Alman felsefesinin ideolojik anlayışı ile bizim görüş tarzımız [özellikle
Marx tarafından işlenen materyalist tarih anlayışı sözkonusu idi]
arasındaki uzlaşmaz karşıtlığı ortaya koymaya" nasıl karar verdiğimize
değinir: "bu, gerçekte, bizim geçmişteki felsefi bilincimizle
hesaplaşmamızdı. Bu planımız, Hegel-sonrası felsefenin bir eleştirisi
biçiminde gerçekleşti. Elyazması, formalar halinde, iki cilt olarak,
Vestfalya'daki yayınevi sahibinin elindeydi ki, yeni gelişmelerin, yapıtın
basılmasını olanaksız kıldığını öğrendik. Biz, görüşlerimizi açıklığa
kavuşturmak olan başlıca amacımıza vardığımız için, elyazmasını2 farelerin
kemirici eleştirisine seve seve terkettik."
O dönemden beri, kırk yıldan fazla bir zaman geçti, ve
ikimizden biri yeniden bu konuya dönme fırsatını bulamadan Marx öldü.
Hegel ile olan ilişkilerimiz konusunda çeşitli nedenlerle düşüncelerimizi
açıkladık, ama bu açıklamalar, hiçbir yerde sorunu tamamlayıp, konuyu
kapatıcı nitelikte değildi. Hiçbir zaman Feuerbach konusuna yeniden
değinmedik, bununla birlikte Feuerbach, pek çok bakımdan hegelci felsefe
ile bizim anlayışımız arasında bir ara halka idi.
Bu arada, Marx'ın dünya anlayışı, Almanya'nın ve
Avrupa'nın sınırlarının çok ötelerinde ve dünyanın bütün uygar dillerinde
yandaşlar buldu. Öte yandan, klasik Alman felsefesi, şimdi, yabancı
ülkelerde bir yeniden doğuş yaşamaktadır, özellikle İngiltere,
İskandinavya ve hatta Almanya'da, öyle görünüyor ki, insanlar, oralarda
üniversitelerde felsefe diye sunulan değişik sistemlerden alınmış
öğelerden meydana gelen, alıcı bulamayan popüler kitaplardan usanmaya
başlıyor.
Durum böyle olunca, Hegel felsefesi ile ilişkilerimiz
konusunda, bizim nasıl bu felsefeden çıktığımız ve nasıl ondan
ayrıldığımız üzerine kısa ve sistematik bir inceleme yazısı gitgide bana
daha zorunlu göründü. Ve aynı şekilde, bana öyle geldi ki, yerimizi
bulmadan önceki kaynaşma dönemimizde, Feuerbach'ın, Hegel-sonrası herhangi
başka bir filozoftan daha fazla üzerimizde etkili olduğunu tamamen teslim
ederek bir onur borcunu da ödemek zorundaydık. Onun için, Neue Zeit
gazetesinin yazı kurulunun, Starcke'nin Feuerbach konusundaki kitabı
üzerine bir eleştiri yazmamı istemekle bana verdiği fırsatı kaçırmadım.
Çalışmam, bu derginin 1886 yılında çıkan 4 ve 5. fasiküllerinde yayınlandı
ve gözden geçirildikten sonra burada yeniden ayrı bir baskı olarak
çıkıyor.
Bu satırları baskıya yollamadan önce, eski 1845-1846
elyazmasını yeniden çıkardım ve bir kez daha baktım. Feuerbach üzerine
olan bölüm bitirilmemiş. Kaleme alınan kısım, ancak bizim o zamanki
ekonomik tarih konusundaki bilgilerimizin ne kadar eksik olduğunu
tanıtlayan bir materyalist tarih anlayışı açıklamasından ibaret. Burada
Feuerbach öğretisinin bile eleştirisi bulunmadığı için, şimdiki amacım
bakımından elyazmasından yararalanamazdım. Buna karşılık, Marx'ın eski bir
defterinde, burada ek olarak yayınlanan, Feuerbach üzerine onbir tezi
yeniden buldum. Bunlar, sonradan işlenmek üzere çabucak kâğıt üzerine
çiziktirilivermiş, hiç de baskı için hazırlanmış olmayan yalın notlardır,
ama yeni dünya anlayışının dahiyane tohumunun atılmış olduğu ilk belge
olarak ölçülemeyecek bir değer taşıyorlar.
Londra, 21 Şubat 1888
|