|
KARL MARX
ARTI-DEĞER TEORİLERİ
Birinci Kitap
SUNUŞ
MARKSİZM-LENİNİZM ENSTİTÜSÜ
Marx Artı-Değer Teorileri'ni
Ocak 1862-Temmuz 1863 arasında yazdı. Bu çalışma, Marx'ın Zur Kritik der
Politischen Îkonomie [Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı] başlıklı,
oylumlu 1861-1863 elyazmasının bir bölümüdür; Ekonomi Politiğin
Eleştirisine Katkı'nın 1859'da yayınlanan ilk kısmını izlemek üzere
yazılmıştır. 1861-1863 elyazması 23 not defterinden ve 1472 sayfadan
oluşur; toplam uzunluğu, yaklaşık 200 basılı formadır: Henüz kaba bir
taslak ve tam olmamakla birlikte, Kapital'in dört cildi arasında, sistemli
olarak hazırlanmış ilk taslaktır. Artı-Değer Teorileri bu elyazmasının en
uzun (yaklaşık 110 baskı forması) ve en özenle düzenlenmiş parçasıdır ve
Kapital'in sonuncu, dördüncü cildinin ilk ve tek taslağıdır. Marx, bu
cilde, teorik üç ciltten farklı olarak, tarihsel, tarihsel-eleştirel ya da
tarihsel-yazınsal kısım adını vermiştir.
Marx, Artı-Değer
Teorileri'ni, tasarımını 1858-1862 arasında yaptığı Ekonomi Politiğin
Eleştirisi'nin özgün planı çerçevesinde yazmaya başlamıştır. Ekonomi
Politiğin Eleştirisine Katkı'nın giriş yazısında,* 1858-1862 arasında
yazdığı mektuplarda** ve 1861-1863 elyazmasında, bu yapıtın yapısı
konusunda Marx'ın söyledikleri gözönünde tutularak, bu özgün plan şöyle
çizelgeleştirilebilir:
1858-1862 ARASINDA MARX'IN
TASARIMLADIĞI BİÇİMİYLE
EKONOMİ POLİTİĞİN ELEŞTİRİSİ
PLANI
I. Sermaye
[Giriş: Meta ve Para]
(a) Genel olarak Sermaye
(b) Sermayelerin rekabeti
(c) Kredi
(d) Pay sermayesi
II. Toprak mülkiyeti
III. Ücretli emek
IV. Devlet
V. Dış Ticaret
VI. Dünya Pazarı
Bu planda görüleceği gibi,
Marx, Artı-Değer Teorileri'ni ilkin sermayenin üretim süreci sorunlarına
ayrılan "genel olarak sermaye" teorik araştırma bölümüne, tarihsel bir
ara-söz olarak düşünmüştür. Tıpkı Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı'nın
metalar bölümünün "Metalar Teorisinin Tarihi Üzerine" tarihsel bir
ara-sözle; ve para bölümünün de "Dolaşım Aracı ve Para Teorileri"
biçiminde bir tarihsel ara-sözle sonuçlanması gibi, burada da, aynı
biçimde, sermayenin üretim süreci böyle bir tarihsel ara-sözle
tamamlanacaktı.
Bu, Marx'ın ilk planıydı. Ama
çalışmalar sırasında bu ara-söz, Marx'ın planının sınırlarını çok aştı.
Marx'ın araştırıp eleştireceği teorilerin içeriğinin kendisi, bu planın
sınırlarının genişletilmesini gerektirdi. Burjuva ekonomistlerin
artı-değer konusundaki görüşlerinin eleştirel çözümlenmesi, Marx
açısından, bu ekonomistlerin kâr konusundaki düşüncelerinin
çözümlenmesiyle içiçeydi; ve bu düşünceler yanlış bir toprak kirası
kavramıyla ilintilendiği ölçüde de rant teorisinin vb. incelenmesi zorunlu
oluyordu. Öte yandan, hatalı teorilerin eleştirisini kapsamlı biçimde
yapmak ve her yönüyle kavramak için, bu teorilerin karşısına kendi yeni
ekonomik teorisinin —ekonomi biliminin en devrimci dönüşümünü temsil eden
teorinin— şu ya da bu pozitif bölümünü koyacaktır.
Artı-Değer Teorileri'ndeki
malzemenin ve yapının niteliğini tam kavrayabilmek için, aşağıdaki
noktanın da gözönünde bulundurulması gerekir. Marx, Teoriler üzerindeki
çalışmasına giriştiği zaman, Kapital'in teorik bölümlerinden yalnızca
birincisi —"Sermayenin Üretim Süreci"— aşağı-yukarı yazıya dökülmüştü; ama
o bile henüz tam değildi (bu sorun 1861-1863 elyazmasının ilk beş not
defterinde irdeleniyordu). İkinci ve üçüncü bölümler —daha doğrusu, bu
bölümlerin bazı parçaları— sadece 1857-1858 elyazmalarının ilk hazırlık
tasarımları biçimindeydi. Bu nedenle tarihsel bölümü yazarken Marx, kendi
teorik çalışmasının belli sayfalarına gönderme yapma durumunda olamazdı;
daha önceki ekonomi politiğin eleştirel çözümlemesinde ortaya çıkan teorik
sorunları pozitif biçimde özenle işlemek zorundaydı. Bütün bunlar bir
tarihsel ara-söz diye düşünülen Artı-Değer Teorileri'nin çok büyük bir
boyuta erişmesine neden oldu. 1861-1863 tarihli oylumlu elyazmalarında
tarihsel ya da tarihsel-eleştirel bölümler, VI.-XV. (dahil) not
defterlerini ve bunlara ek olarak XVIII. not defterini doldurur;
XX.-XXIII. not defterlerinde de bazı ayrı tarihsel denemeler vardır.
Artı-Değer Teorileri'nin ana
metni, VI-XV. not defterlerinde ve XVII. not defterinde yeralmaktadır;
Ocak 1862-Ocak 1863 (dahil) arasında yazılmıştır. Marx tarafından
düzenlenen ve VI-XV. not defterlerinin kapaklarına yazılan içindekiler
listesi de bu ana metne göredir. Bu içindekiler listesi, Marx'ın yapıtının
genel yapısını, bu yapının parçalarını ve planını anlama açısından çok
büyük önem taşımaktadır. Bu şimdiki baskıda, içindekiler listesi, ilk
bölümün hemen önünde (s. 31) yeralmaktadır. Elyazmalarının son not
defterinde yeralan ve 1863'ün baharında ve yaz aylarında yazılan
tarihsel-eleştirel denemeler ve notlar, ana metne eklenmiştir.
Artı-Değer Teorileri
üzerindeki çalışması sırasında, Marx'ın incelediği sorunlar dizisi,
sürekli olarak artış göstermiştir. Ve sonunda Marx'ı, tüm
tarihsel-eleştirel malzemeyi ayırma ve Kapital'in özel bir dördüncü
cildini oluşturma düşüncesine yöneltmiştir. Marx'ın Kapital üzerindeki
çalışması sırasında, başlangıçta yalnızca "Genel Olarak Sermaye" kesimi
için düşündüğü bölümü üçe ayırmasının (1. Sermayenin Üretim Süreci, 2.
Sermayenin Dolaşım Süreci ve 3. İkisinin Birliği) kesin önemi de giderek
daha belirginleşmiştir. O kadar önemli ve derin ki, Marx'ın özgün plana
göre, "Genel Olarak Sermaye" kesimine aldığı örgün sorunlar arasında
yeralmayan konular (örneğin, sermayelerin rekabeti, kredi, rant) da yavaş
yavaş bu bölüme katılmıştır. Kapitalizmin ekonomi politiğinin tüm teorik
sorunlarını Kapital'de yavaş yavaş kendi içinde toplayan bu üç teorik
bölümün ortaya çıkarılışına koşut olarak Marx, tarihsel-eleştirel
araştırmanın ayrı bir kitap olarak —Kapital'in dördüncü cildi olarak—
sunulması gerektiğine giderek daha kuvvetle inanmıştır.
1861-1863 elyazmaları
üzerindeki çalışmasını bitirdikten yaklaşık bir ay sonra Marx (15 Ağustos
1863 günlü mektubunda) Engels'e bu elyazmaları konusunda şunları
yazıyordu: "... Şimdi şu derlemelere bakıyorum da her şeyi nasıl tepetakla
etmemin gerekli olduğunu ve bazıları hemen hiç bilinmeyen malzemeden
tarihsel bölümü bile nasıl yaratmak zorunda kaldığımı görüyorum ..." Marx,
"tarihsel bölüm" derken, Artı-Değer Teorileri'ni kastediyordu; demek ki
daha o sırada, bunu, çalışmasının ayrı bir bölümü olarak düşünüyordu; oysa
Kapital'in birinci ve üçüncü bölümleri için yaptığı planlardan (bu kitabın
387-389. sayfalarına bakınız) apaçık anlaşıldığına göre Ocak 1863'te bile
bu tarihsel-eleştirel malzemeyi, "Genel Olarak Sermaye" konusundaki
araştırmasının teorik bölümlerine dağıtmayı düşünüyordu.
Marx'ın, 17. Yüzyılın
ortalarından başlayarak, ekonomi politiğin tarihine eleştirel bir tutumla
yaklaşma niyetini, elyazmaların 1863'te yazdığı XXII'nci not defterinde
bulunan Petty konusundaki ayrıntılı tarihsel-eleştirel denemesi
gösteriyor. Denemenin karakteristik bir başlığı var: "Tarihsel: Petty".
Kendisinden önceki ve sonraki metinlerle hiçbir iç bağı olmayan bu
denemeyi Marx, apaçık görüldüğü gibi, çalışmasının tarihsel-eleştirel
bölümü için düşünmüştü. Denemede, Petty'nin değer, ücretler, rant,
toprağın fiyatı, faiz vb. konularındaki görüşleri çözümleniyordu.
Petty'nin ekonomik görüşlerinin böyle geniş biçimde değerlendirilmesi,
Marx'ın, dört yıl sonra (30 Nisan 1867'de) Siegfried Meyer'e Kapital'in
yapısıyla ilgili olarak yazdığı mektupta açıkça ortaya koyduğu
düşüncesini, daha Mayıs 1863'te belirlemiş olduğunu gösteriyor: "Cilt I
Kapitalist Üretim Sürecini içeriyor ... Cilt II teorik bölümü sürdürüyor
ve tamamlıyor. Cilt III, onyedinci yüzyılın ortasından bu yana ekonomi
politiğin tarihi."* (Marx o sıralarda Kapital'in ikinci ve üçüncü
kitaplarını tek cilt halinde yayınlamayı öneriyordu).
Marx'ın, Kapital'in dördüncü
"tarihsel-yazınsal" kitabından doğrudan ilk kez sözettiğini Engels'e
yazdığı 31 Temmuz 1865 günlü mektupta görüyoruz. Marx, Kapital'inin ne
durumda olduğunu yazıyor: "Teorik bölümü (ilk üç kitabı) tamamlamak için
yazılması gereken daha üç bölüm var. Ondan sonra bir de yazılacak dördüncü
kitap, tarihsel-yazınsal olan var; tüm sorunlar, ilk üç kitapta çözüldüğü
için, bana göre, bu sonuncusunu yazmak, göreli olarak en kolayı; ve
tarihsel çerçevede bir yineleme olacak." Yukarıda alıntılanan 15 Ağustos
1863 günlü mektubunda Marx, "tarihsel bölüm"den esasen yazılmış olan bir
şey diye sözettiğine göre, şimdi burada, Marx'ın neden henüz "yazmak"tan
sözettiği sorusu akla gelebilir. 1863 ve 1865'te söylenenler arasındaki
fark şuradan geliyor: Aradaki dönemde, 1864-1865'te Marx yapıtının teorik
bölümlerini yeni bir kalıba döktü ve yeniden yazdı; ama dördüncü kısım,
"tarihsel-yazınsal kısım", 1862-1863'te yazıldığı ilk durumundaydı;
Kapital'in ilk üç cildinin yeniden redakte edilmesi nedeniyle de o
bölümlerle uyum sağlamak için, üzerinde yeniden çalışılması gerekiyordu.
Siegmund Schott'a 3 Kasım
1877 tarihli mektubundan anlaşıldığına göre, Marx da daha sonraları
Kapital'in tarihsel bölümünü bir ölçüde yazılmış saymaya başlamıştır. Bu
mektupta Marx, Kapital'le ilgili çalışması konusunda şöyle der: "Gerçekte
ben Kapital'e (üçüncü tarihsel bölümle) tersten başladım; ondan, en son
ele alınan birinci cilt, halka, doğal olarak bazı sınırlamalarla önce
sunuldu, hazırlanır hazırlanmaz basıldı; bu arada her araştırmada olduğu
gibi öteki iki cilt ham malzeme olarak kaldı." Burada tarihsel bölüm
üçüncü cilt olarak anılıyor; çünkü daha önce belirtildiği gibi Marx,
Kapital'in ikinci ve üçüncü kitaplarını tek cilt halinde, cilt II olarak
çıkarmak ve dördüncü cildi, "Teorinin Tarihi"ni, üçüncü cilt yapmak
istiyordu.
Marx'ın bu açıklamalarına
dayanarak, Artı-Değer Teorileri'nin (ek tarihsel taslaklar ve XX-XXIII.
not defterlerindeki notlarla birlikte) Kapital'in dördüncü kitabının
—dördüncü cildin— özgün ve tek müsveddesi olduğunu söyleyebiliriz. Engels
ve Lenin, Artı-Değer Teorileri'ni, Kapital'in dördüncü cildi sayıyorlardı.
Bu nedenlerledir ki, Marx'ın
1861-1863 elyazmalarına verdiği ad olan Artı-Değer Teorileri'ne, bu
ciltte, ayraç içinde "Kapital'in IV. Cildi" sözcükleri eklendi.
Engels, Artı-Değer Teorileri
elyazmalarına ilk kez, 16 Şubat ve 24 Mart 1884'te Kautsky'ye yazdığı
mektuplarda* değinir. İkinci mektupta Engels, Kapital'i basan yayıncıyla,
Meissner'le anlaşmaya varıldığını, Kapital'in ikinci ve üçüncü
kitaplarını, tüm yapıtı tamamlayacak son cilt olarak Artı-Değer
Teorileri'nin izleyeceğini bildirir.
Bernstein'a Ağustos 1884'te
yazdığı mektupta Engels, Kapital'in bu sonuncu cildi hakkında daha
ayrıntılı bilgi verir: "... 'Teorinin Tarihi', aramızda kalsın, büyük
ölçüde yazılıp çıkarılmış durumda. Ekonomi Politiğin Eleştirisine
Katkı'nın elyazmaları —sanırım sana buradayken göstermiştim— Artı-Değer
Teorileri'nin yaklaşık 500 quarto* sayfalık bölümünü ... içeriyor;
kuşkusuz ondan sonra, bu malzemenin bir kısmı başka biçimde işlendiği için
kesilip atılacak birçok yer var ama, gene de geriye yeterince malzeme
kalıyor."
Kapital'in II. cildine
Engels'in yazdığı (5 Mayıs 1885 tarihli) önsöz, Artı-Değer Teorileri'nin
elyazmaları hakkında ve nasıl yayımlamayı düşündüğü konusunda çok
ayrıntılı bilgi veriyor. Engels, 1861-1863'te yazılan uzun Ekonomi
Politiğin Eleştirisine Katkı elyazmalarının gövdesini Artı-Değer
Teorileri'nın oluşturduğuna işaret ediyor ve şöyle diyor: "Bu kesim,
ekonomi politiğin esasının ve özünün, artı-değer teorisinin, ayrıntılı
eleştirel tarihini içeriyor ve buna koşut olarak, öncüllerine karşı
giriştiği polemiklerde, daha sonra ikinci ve üçüncü ciltlerin
elyazmalarında ayrı ayrı ve kendi mantık bağıntısı çerçevesinde incelenen
noktaların çoğunu geliştiriyor. İkinci ve üçüncü ciltlerin kapsadığı çok
sayıda parçayı ayırdıktan sonra, bu elyazmasının eleştirel kısmını Kapital
cilt IV olarak yayınlamayı düşünüyorum. Böyle değerli bir elyazması,
şimdiki bu ikinci cilt için kullanılamazdı."
1880'lerin sonuna doğru ve
1890'ların ilk yıllarında, Engels, Kapital'in III. cildini yayınladıktan
sonra, dördüncü cildin, Artı-Değer Teorileri'nin hazırlığına girişme
niyetinde olduğunu yineleyerek belirtir. Ne var ki, Teoriler'in
elyazmasında yeralan teorik parçaları ayıklamaktan artık eskisi kadar
kesin sözetmez.
Engels'in, Artı-Değer
Teorileri elyazmasından, en son Bauer'e yazdığı 10 Nisan 1895 günlü
mektupta sözeder. Bu mektupta da görüldüğü gibi, Engels, 1895'te hâlâ
Marx'ın bu yapıtını yayınlamayı başaracağı umudunu taşıyordu. Ama Engels,
Kapital'in sonuç cildini tamamlayamadı; bu mektubun yazılışından dört ay
sonra öldü.
Yukarıda alıntılanan
sözlerinde de açıkça görüldüğü gibi Engels, Artı-Değer Teorileri'ne büyük
önem veriyordu ve Kapital'in IV. cildi sayıyordu. Ancak Engels'in
1884-1885'te "II. ve III. ciltlerde yeralan birçok parçayı" metinden
çıkarma niyetinde olduğu da açıkça görülüyordu.
Burada doğal olarak akla şu
soru geliyor: Engels'in bu niyeti ya da önerisiyle ilgili olarak bizim
tutumumuz ne olmalı?
Artı-Değer Teorileri'nin
elyazmalarından bir dizi parçayı, ancak ve yalnızca Marx'ın görkemli
arkadaşı ve savaşım yoldaşı, hatta bir bakıma Kapital'in ortak-yazarı
Engels çıkarabilirdi. Bazı parçaların ayıklanmasından sonra geriye kalan
bölümlerin kopuk-kopuk olmaması için, bu parçalar üzerinde büyük ölçüde
çalışılması ve özel olarak yazılmış eklerle bunların birbirine bağlanması
gerekirdi. Marx'ın metni üzerinde böyle bir çalışma yapma hakkına sahip
olan tek kişi de Engels'ti.
Artı-Değer Teorileri metninde
yukarda anılan "birçok parçayı" olduğu gibi korumanın bir başka gerekçesi
daha var. Engels'in bu bölümleri ayıklama niyeti, Artı-Değer Teorileri'nin
elyazmalarını ayrıntılı biçimde incelemeye başlamadan önceki ilk
niyetiydi. Kapital'in III. cildine yazdığı önsözden de biliyoruz ki,
Engels, Marx'ın elyazmalarını basıma hazırlama çalışmaları sırasında,
zaman zaman ilk niyetlerini ve planlarını yeniden düşünüp değiştirdi.
Engels, ilk başta, Kapital III. Cildin V. Kısmını yeniden biçimlendirmek
istedi; çünkü Marx'ın elyazmalarında bu kısım henüz bitirilmemişti.
Engels, önsözünde, bu kısmı en az üç kez esaslı biçimde yeniden yazmak
istediğini, ama sonunda bu düşünceden vazgeçtiğini ve "eldeki malzemeyi
olabildiği ölçüde belli bir düzene sokmakla ve ancak kaçınılmaz
eklentileri yapmakla" yetinmeyi kararlaştırdığını yazar. Şimdi buradan
giderek, denebilir ki, Artı-Değer Teorileri'ni Engels yayına hazırlasaydı,
elyazmalardaki teorik ara-parçaları olduğu gibi bırakırdı. Bu varsayım çok
olasıdır; çünkü teorik ara-parçaların içinde öyleleri var ki, o parçalarda
Marx, örneğin Kapital'in III. cildinde —özellikle rant kesiminde—
açıklamalarına esaslı eklemeler yaparak önemli teorik çözümlemeler
getirmektedir.
Lenin, Artı-Değer
Teorileri'nin elyazmasındaki teorik çözümlemeleri çok yüce tutuyordu.
Kendi yazılarında, Marx'ın bu çalışmasının hem tarihsel-eleştirel, hem saf
teorik içeriğine çok değer verdiğini ifade ederek, sık sık gönderme
yapıyordu. Özellikle de Marx'ın, rantın yapısı üzerine görüşlerini
geliştirdiği kesimleri çok değerli buluyordu (Bkz: V. İ. Lenin, The
Agrarian Question and the "Critics of Marx", İngilizce baskı, Moskova
1954, s. 29 ve 158;* The Agrarian Programme of Social-Democracy in the
First Russian Revolution, 1905-1907, İngilizce baskı, Moskova 1954, s.
101, 140, 143**). Lenin, "Marx'ın Artı-Değer Teorileri'nde, toprağın
kamulaştırılmasının devrimci —burjuva-demokratik devrim anlamında—
öneminin, özgün bir açıklıkla ortaya konduğu pasajlarından söz eder (The
Proletarian Revolution and the Renegade Kautsky [Proletarya Devrimi ve
Dönek Kautsky], İngilizce baskı, Moskova 1952, s. 152; The Agrarian
Programme..., s. 145, 175-176; Works [Yapıtlar], 4. Rusça baskı, c. 15,
s.148 ve c. 16, s. 104, vb.) Lenin, Marx'ın Artı-Değer Teorileri'nden
mutlak rant konusundaki temel tezlerini alıntılar ve The Agrarian Question
and the "Critics of Marx"ta (s. 29*) Artı-Değer Teorileri'nin
yayınlanışından yıllar önce kendisinin tarım sorununa yaklaşımındaki
doğruluğu, bu tezlerin teyid ettiğini belirtir.
Artı-Değer Teorileri'ni ilk
kez 1905-1910'da Kautsky yayınladı; ondan bu yana da Kautsky baskısı, hem
Almanca, hem başka dillerde birçok kez yayınlandı; Rusça'da da birçok kez
yayınlandı.
Kautsky baskısında ciddi
kusurlar vardır. Tümden yanlış bir varsayımdan, Artı-Değer Teorileri
elyazmasının uyumlu bir plandan yoksun olduğu ve bir tür "kaos" olduğu
varsayımından yola çıkarak Kautsky, elyazmasını keyfi bir "uyarlama"dan
geçirmiş, devrimci marksizmin en önemli ilkelerini revize etmişti.
Her şeyden önce Kautsky,
Marx'ın bizzat düzenlediği ve yazım sırasında uyduğu içindekiler
listesinde yeralan malzemeyi o listeye göre kullanmadı; o düzenlemeyi kaba
bir biçimde bozdu. Kautsky, kendi baskısını hazırlarken, içindekiler
listesini tümüyle gözardı etti; hatta kitaba bile almadı.
Marx'ın elyazmalarındaki
malzeme tutarlı bir biçimde ve belli bir mantık sıralamasıyla
düzenlenmişti. Burjuva ekonomistlerin, ekonomi politiğin temel sorunlarını
çözme çabalarını çözümleyen Marx, klasik burjuva ekonomi politiğe
damgasını vuran sınıfsal bakış sınırlılıklarını gösterir; burjuva
ekonomistlerin, ele aldıkları sorunlara ve hepsinin üstünde temel soruna
—artı-değer sorununa— iç tutarlılığı olan bilimsel temelde çözümler bulma
yetersizliklerini ortaya koyar. Marx'ın elyazmaları, burjuva ekonomi
politiğin gelişiminin, çelişkilerle dolu bir süreç olduğunu gösterir;
Smith'le Ricardo'nun teorilerini incelerken, bazı açılardan, fizyokratlara
bakışla bu ikisinin bilimi ilerlettiklerini, ama başka bazı yönlerden
fizyokratların hatalarını yinelediklerini ve geri adım attıklarını
gösterir. Kautsky, Marx'ın bu diyalektik gözlemlerini çok ciddi biçimde
çarpıtmıştır; elyazmalardaki malzemenin tümünü, kronolojik bir sıralamaya,
bir dış etmene bağlamış ve böylece burjuva ekonomi politiğin gelişimini
düzgün bir evrim süreci gibi sunmuştur.
Kendi kronolojik planını
izleyerek Kautsky, hazırladığı baskının en başına, Marx'ın elyazmasında
fizyokratlar bölümüne giriş niteliğinde olan James Steuart'ın görüşlerini
belirleyen parçayı değil, XX. ve XXII. not defterlerinden alınan dört kısa
parçayı (Petty, D'Avenant, North ve Locke, Hume ve Massie) koymuştur.
Kautsky bu parçaları (daha başka parçalar gibi) mekanik bir biçimde, ilk
cildin ilk bölümüne aktarmış, böyle yaptığı için de VI-XVIII numaralı not
defterlerinin (James Steuart'tan Richard Jones'a kadar) XX-XXIII numaralı
tamamlayıcı not defterleriyle olan anlatım bağlantılarını arap saçına
döndürmüştür.
Marx'ın elyazmasında,
Quesnay'nin, toplam sermayenin yeniden-üretimi ve dolaşımı teorisinin
çözümlenişi, Smith'in teorilerinin çözümlenişini izler; Kautsky baskısında
elyazmasının bu kısmı Smith bölümünün önünde yeralıyor; üstelik
Kautsky'nin verdiği yeni bir biçimle. Kautsky, bu bölümün onda-dokuzunu,
ana metinden keyfî bir biçimde ayırıyor, küçük puntolarla dizilmiş bir ek
olarak metne katıyor.
Kautsky, ayrıca, Marx'ın,
sosyal sermayenin yeniden-üretimi konusundaki görüşlerini ortaya koyduğu
teorik ara-açıklamaları da kitap metnine gene küçük puntolarla dizilmiş
bir ek olarak katıyor. Kautsky, Marx'ın tarihsel-eleştirel ve teorik
çalışmaları arasındaki iç bağlantıyı büyük ölçüde bozarak, bu parçaları,
elyazmasındaki çeşitli yerlerden koparıp ayırıyor.
Kautsky, kendi baskısının
ikinci cildinde de Marx'ın elyazmasında verdiği malzemenin düzenlenişinden
açık biçimde ayrılıyor. Marx, elyazmasının bu bölümüne, Rodbertus'un rant
teorisinin eleştirisiyle başlamıştı; Kautsky baskısı Ricardo'yla ilgili
olan "Artı-Değer ve Kâr" bölümüyle başlıyor; Rodbertus teorisinin
eleştirisi bundan sonra geliyor. Elyazmasında Ricardo'nun artı-değer ve
kâr oranının değişimi süreci konusundaki görüşleri üzerinde Marx'ın
çözümlemesi, rikardocu rant teorisinin eleştirisini izliyor. Bu kısım,
Kautsky baskısında cildin en başındaki "Artı-Değer ve Kâr" bölümünün
içinde yeralıyor. Kautsky, burada da elyazmasındaki malzeme sıralamasından
ayrılarak, Marx'ın yapıtındaki önemli ilkesel noktaları gözlerden
saklıyor; özellikle Marx'ın, rant teorisinde Ricardo'nun yaptığı
hataların, rikardocu kâr doktrinine damgasını vurduğu biçimindeki görüşünü
gözlerden saklıyor.
Elyazmasında yaptığı bu keyfî
düzenlemeler nedeniyle, Kautsky baskısı, özgün metinde organik biçimde
bağlanmış olan sorunları birbirinden koparıyor. Örneğin Marx'ın
elyazmasındaki "Ricardo'nun Kâr Teorisi" bölümü, ortalama kâr oranının
oluşum süreci hakkında Ricardo'nun görüşlerinin eleştirisini ve kâr
oranının düşmesi konusundaki kendi görüşlerini içerir. Kautsky baskısında,
aynı bölümün bu iki parçası, birbirinden 350 kitap sayfası ayrı düşmüştür.
Elyazmasındaki tüm malzemeyi,
Kautsky, sınıf savaşımı sorunlarını ve ekonomik teoriler ile bu teorilerin
içinde geliştiği sosyal ve siyasal çevre arasındaki derin bağlantıyı
gözlerden saklayacak biçimde vermiştir. Örneğin Kautsky baskısının ikinci
cildinde, başlığını Kautsky'nin koyduğu bir "Anderson ve Malthus. Roscher"
kesimi yeralıyor. Marx, elyazmasının bu kesime denk gelen parçasında,
Anderson'un rant konusundaki görüşlerini egemen sınıfların en gerici
unsurları yararına Malthus'un çarpıttığını, Ricardo'nun ise bu görüşlerden
toprak aristokrasisine karşı yönelttiği sonuçlar çıkardığını gösteriyor.
Bundan sonra Marx, rant sorununun tüm tarihini hoyratça çarpıtmış olan
sıradan ekonomist Roscher üzerinde duruyor. Elyazmasında, ekonomi
politiğin tarihi konusundaki derin sınıfsal çözümlemelerin modeli olan bu
bölümün açık ve siyasal yönden keskin olan içeriğini, Kautsky, hiçbir
sistematikleştirme kaygısı taşımaksızın, yalnızca adları sıralayan renksiz
bir genel başlık altında üstüste yığıvermiştir.
Bu tür editoryal başlık
koyma, Kautsky baskısının ayırdedici özelliğidir. Kendi baskısında
bölümlere ve paragraflara koyduğu başlıklar, nesnelci [objektivist],
yansız bir niteliktedir. Örneğin "Adam Smith ve Üretken Emek Kavramı",
"Ricardo'nun Değer Anlayışı", "Ricardo'nun Artı-Değer Görüşü", "Kâr
Oranı", "Değer ve Artı-Değer", "Değişen Sermaye ve Birikim" vb. gibi
başlıklar böyledir. Kautsky'nin başlıkları, Marx'ın günışığına çıkardığı
şeyleri, örneğin Smith'in iki farklı değer tanımını, Smith'in değer ve
gelir arasındaki ilişkilerin ikili yapısını, Ricardo'nun ortalama kâr
oranı yasasını değer yasasıyla ilişkilendirmekteki yetersizliğini, vb.
hiçbir biçimde göstermez. Başlık koyarken Kautsky ayrıca, Smith'le
Ricardo'nun görüşlerindeki sıradan öğeleri de gözlerden saklar; ve Ramsay,
Cherbuliez ve Richard Jones'la ilgili bölümlere koyduğu başlıklarla,
okurda, marksist ekonomi politiğin bazı unsurlarının bu burjuva
ekonomistlerin yapıtlarında bulunduğu gibi yanlış bir izlenim yaratma
hesabı yapar.
Marx'ın metninde Kautsky'nin
yaptığı çarpıtmalar ve revizyonlar en hoyrat ve açık biçimde, onun yaptığı
çok sayıdaki kırpmalarda görülür. Kautsky, kendi baskısında yalnızca
sözcükleri ya da tümceleri atmakla kalmamış, Marx'ın o örgün yazımıyla
bazıları üç, dört ya da daha fazla sayfa tutan koca koca parçaları da
kırpmıştır. Kautsky'nin kestiği parçalar arasında, tam bir bölüm bile
vardır; bu bölüm, Marx'ın içindekiler listesinde "Ekonomistlerin Hasmı
Olarak Bray" başlıklı bölümdür. Kautsky, başka parçaların yanısıra,
Marx'ın, kapitalizmde işçi sınıfının mutlak yoksullaşmasının ekonomik
önkoşullarından sözettiği bölümü de atlamıştır. İşçi sınıfının mutlak
yoksullaşması tezini yadsıyan revizyonist Kautsky, bir kez çarpıtma yoluna
girdikten sonra, bu önemli ilke sorununda Marx'ın kanıtlarını okurdan
saklamaktan çekinmemiştir.
Elyazmasını "redakte" ederken
Kautsky, Marx'ın, burjuva ekonomistlerin görüşlerini kökünden çürüten
eleştirilerinin dozunu yumuşatmaya ve burjuvazinin mazeretçi
savunucularına yönelttiği amansız eleştirinin öfkeli, hırslı, yakıcı
ifadelerini, "terbiyeli", kaypak sözlerle değiştirmeye çalışmıştır.
Böylece Kautsky, Marx'ın burjuva ekonomistler için kullandığı "eşekler",
"köpekler", "ayak takımı" türünden tüm niteleme sözcüklerini ayıklamıştır.
Ve son olarak Kautsky
baskısının tümüne egemen olan tipik özellik, metnin yazılışı sırasında
yapılan çok sayıda ve bazan acemice hatalardır; metindeki İngilizce ya da
Fransızca deyimlerin tam karşılığı verilmeksizin hatta bazı durumlarda
yanlış biçimde çevrilmesidir; Marx'ın düşünce akışıyla tutarlı olmayan
keyfî editoryal eklemelerdir; Marx'ın bazı terimlerinin yerine başka
terimler konması gibi kesinlikle izin verilemeyecek değiştirmelerdir vb..
Marx'ın, içindekiler
listesinin tümden dikkate alınmaması; elyazması malzemesinin keyfî ve
yanlış bir biçimde düzenlenmesi; Marx'ın eleştirdiği kavramların sınıfsal
özünü atlayan nesnelci başlıklar; Marx'ın ekonomik öğretisiyle tüm burjuva
ekonomi politik arasındaki temel antitezi gözlerden gizlemek; Kautsky'nin
giderek uzaklaştığı devrimci marksizmin önemli tezlerini içeren bölümlerin
bütünüyle kaldırılıp atılması — bütün bunlar, yalnızca bilimsel bir
yayının gerektirdiği temel ilkelerin ciddi biçimde ihlaliyle
kalınmadığını, ayrıca marksizmin de doğrudan tahrif edildiğini gösteriyor.
Bu baskı hem Artı-Değer
Teorileri'nin ana metnini —James Steuart'tan Richard Jones'a kadar
"teorinin tarihi"nin birbiriyle bağlantılı açıklamasını veren ve Marx'ın
hazırladığı içindekiler listesinde belirtilen ana metni— ve V, XV, XX,
XXI, XXII ve XXIII. not defterlerinde yeralan ve ana metne ek olan
ara-açıklamaları içermektedir. Bu ek bölümler, ana metindeki açıklamaların
sırasını kesintiye uğratmama düşüncesiyle, eklenti olarak verilmiştir.
Bu materyalin uzunluğu
(yaklaşık 110 forma), kitabın üç cilde bölünmesini gerektirmiştir.
Eklentiler de bu üç cilde dağıtılmıştır; öyle ki, her cildin sonunda, o
cildin içindeki ana metinle bağlantılıolan ek ara-açıklamalar ve notlar
bulunmaktadır.
Ana metnin düzenlenişi,
Marx'ın hazırladığı içindekiler listesini aynen izlemektedir. Yalnızca,
bazı elyazması defterlerdeki metinlerin düzenlenişinde, Marx'ın zaten
işaret etmiş olduğu birkaç değişiklik yapılmıştır. Örneğin, VII. not
defterinde, Smith'in üretken emek kavramı üzerinde durur ve bununla ilgili
olarak, Smith'in görüşlerini Germain Garnier'nin sıradanlaştırdığını
belirtirken Marx, John Stuart Mill konusunda uzun bir ara-açıklamaya yer
verir. Bu ara-açıklama şu sözlerle başlar: "Garnier üzerinde durmadan önce
[konudan biraz saparak] yukarda anılan oğul Mill hakkında yeri gelmişken
birkaç söz. Burada söylenecek olanlar gerçekte, bu kesimde daha ilerde,
rikardocu artı-değer teorisinin tartışılacağı bölüme aittir; yani henüz
Adam Smith'le ilgili olduğumuz bu bölüme değil." Bu açıklamaya ve XIV. not
defteri için Marx'ın daha sonra hazırladığı içindekiler listesine uygun
olarak John Stuart Mill konusundaki ara-açıklama, bu baskıda Teoriler'in
üçüncü kısmında, rikardocu ekolün gerileyişi konusundaki bölümde, Marx'ın,
John Stuart Mill'e ayırdığı özel kesime konmuştur. Bir başka yer
değiştirme örneği: X. not defteri, İngiliz sosyalist Bray hakkında kısa
bir bölümü içermektedir (elyazmasının 441-444. sayfaları); Artı-Değer
Teorileri'nin son bölümlerinin daha sonra düzenlenen içindekiler planında
(XIV. not defterinin kapağında) Marx, "Ekonomistlerin Hasmı Olarak Bray"
başlıklı bu parçayı "Ekonomistlerin Hasımları" bölümüne aktarmıştır;
Marx'ın bu belirlemesini izleyerek, bu baskıda elyazması sayfa 441-444,
çalışmanın üçüncü cildine aktarılmıştır.
Metnin bölümlere ayrılışı,
Marx'ın hazırladığı içindekiler listesinde ve elyazmasının çeşitli
yerlerinde bulunan yönlendirmelere göredir. Elyazmasının bazı parçalarının
başlıkları için de (1) Marx'ın içindekiler listesinde yeralan başlıklar;
(2) Kapital'in I ve III. ciltleri için Marx'ın hazırladığı, Teoriler'in
bazı bölümlerine göndermeler yapılan plan taslaklarındaki başlıklar; (3)
Teoriler'in metnindeki başlıklar kullanılmıştır. Ne var ki, bütün bunların
tümü bir arada gene de elyazmasının bölümleri ve alt bölümlerinde
kullanılması gereken başlıkların göreli olarak küçük bir bölümünü
oluşturmaktadır. Başlıkların geri kalan kısmı —çoğu— elyazması metni esas
alınarak ve olabildiği ölçüde Marx'ın kendi terminolojisi ve
formülasyonları kullanılarak editörler tarafından belirlenmiştir.
Editörlerin koyduğu başlıklar —genelde editörlerin yaptığı tüm öteki
eklemelerde olduğu gibi— köşeli ayraç içine alınmıştır; böylece Marx'ın
başlıklarından kolaylıkla ayırdedilebilmeleri sağlanmıştır.
Elyazmasındaki apaçık kalem
sürçmeleri, kural olarak, dipnotlarla bir açıklama yapılmaksızın
düzeltilmiştir. VI ve X. not defterlerindeki metinde çok belirgin birkaç
kalem sürçmesini elyazmaları üzerinde bizzat Engels düzeltmiştir.
1861-1863 elyazmalarında Marx'ın kullandığı özgün terimler notlarda
açıklanmıştır. Marx'ın alıntı yaptığı ya da adını andığı kitapların
başlıkları bu baskıda metin içinde asıl yazıldığı dildeki biçimiyle
verilmiştir.
Artı-Değer Teorileri'nin
baskıya hazır olmayan bir durumda bırakılmış olması gerçeğine karşın, bu
çalışma, Marx'ın, Kapital'in sonuncu ve dördüncü cildini oluşturmasını
düşündüğü "Teorinin Tarihi"nin tam ve birbiriyle bağlantılı bir resmini
vermektedir. Bu çalışmada Marx, burjuva ekonomi politiğin, doğumundan,
sıradan ekonomi politik diye adlandırdığı "mezar"ına kadar geçirdiği evrim
sürecinin tümünü ortaya koyar.
Daha önce belirtildiği gibi,
bu baskıda, Artı-Değer Teorileri malzemesi ve onlarla bağlantılı ek
bölümler üç kısma ayrılmıştır. Malzemenin bölünüşünü, elyazmalarının
içeriği belirlemiştir.
Birinci Cilt esas metinden
yedi bölümü (VI-X numaralı not defterleri) ve onüç ek kesimi içermektedir.
Bu cilt, esas olarak fizyokratlar (bölüm II ve VI) ile Adam Smith'in
(bölüm III ve IV) görüşlerinin eleştirel çözümlemesine ayrılmıştır. Bölüm
I ("Sir James Steuart"), moneter ve merkantil sisteme rasyonel bir çerçeve
çizmeye dönük olarak Steuart'ın harcadığı umutsuz çabaları ortaya koyarak,
fizyokrat teorinin çözümlenişine bir tür giriş niteliğindedir. Marx,
ekonomi politiğin gelişiminde fizyokratların rolünü ve özellikle de
artı-değerin kökenini, dolaşım alanından üretim alanına aktarmış
olmalarını, onları Steuart'la karşılaştırarak daha keskin çizgilerle
ortaya koymuştur.
Marx, fizyokratların ekonomik
görüşlerini çözümleyerek, sistemlerindeki çelişkileri, yani bazan doğanın
saf bir armağanı, bazan da toprak sahibinin tarım işçisinin özel
üretkenliğinin sonucuna elkoyması olarak gösterilen artı-değer kavramının
ikili doğasını ortaya koyar. Fizyokrat ekolün evrimini anlamanın anahtarı
buradadır. Marx bu ekol içindeki düşün savaşını anlatır ve fizyokrat
teorinin ardıllarınca sıradanlaştırılmasına kadar izler. Fizyokrat ekolün
içindeki ideolojik savaşıma ilişkin çözümlemeleri, fizyokrat görüşlerin
sınıfsal özüne ilişkin tanımlamalarıyla ayrılmaz biçimde bağlantılıdır.
Marx, ayrıca, Adam Smith'in
teorisinin (bölüm III) en önemli ekonomik kategorilerini ele alır,
çelişkilerini ve tutarsızlıklarını ortaya koyar. Marx, Smith'in teorisini
eleştirel bir bakışla çözümler, içerdiği sıradanlığı gözler önüne serer.
Smith'in öğretisindeki bu bilimsel ve sıradan öğelerin karşıtlığı, burjuva
ekonomi politiğin gelişimini anlamanın zorunlu temelidir; Marx'ın
gösterdiği gibi, proletarya ile burjuvazi arasındaki sınıf savaşımı
keskinleştikçe burjuva ekonomi politik giderek daha sıradan bir nitelik
almıştır.
Smith'in toplumsal ürünün tüm
değerini gelire indirgeyen dogmatik yaklaşımına yönelttiği eleştiriyle
bağlantılı olarak Marx, III. bölümde, toplam toplumsal sermayenin
yeniden-üretiminin teorik bir çözümlemesini ortaya koyar ve değişmeyen
sermayenin yenilenmesi sorununa kapsamlı bir biçimde ve özellikle eğilir.
Genel teorik öneminin yanısıra, bu ara-açıklama (ilk ciltteki en uzun
teorik ara-açıklama), toplumsal üretimin iki kanadı [tüketim malları
üretimi ve üretim araçları üretimi –ç.] teorisine Marx'ın nasıl ulaştığını
göstermesi bakımından da büyük önem taşımaktadır.
IV. Bölüm Smith'in, üretken
emekle üretken-olmayan emek üzerindeki görüşlerini ele alır. Bunun
yanısıra bu bölüm, Smith'in görüşleriyle ilgili olarak patlak veren bir
çekişmeyi irdeler ve burjuva ekonomi politiğin üretken emek ve
üretken-olmayan emek sorununu ele alıştaki sıradanlığı ortaya koyar. Marx,
bu sorunda yalnızca Smith'in görüşlerinin değil, ama aynı zamanda
fizyokratların görüşlerinin de nasıl sıradanlaştığını geriye doğru izler.
Marx'ın bu bölümde eleştirdiği birçok sıradan kavramlama, dejenere olarak
açıktan açığa kapitalizmi mazur göstermeye dönüşmüş çağdaş burjuva ekonomi
politik tarafından da benimsenmektedir.
VI. Bölüm, ("Quesnay'nin
Ekonomik Tablosu") bizi yeniden fizyokratlara geri götürür. Materyalin
böyle düzenlenişinin makul bir gerekçesi vardır. Gerçi, Marx'ın kapsamlı
çözümlemelerinin gösterdiği üzere, Adam Smith'in teorisi bir bütün olarak,
burjuva ekonomi politiğin gelişiminde ileri doğru atılmış önemli bir
adımdır ama, Smith yeniden-üretim sürecine ilişkin çözümlemelerinde,
fizyokratlara bakışla, geri adım atar. Marx'ın materyali düzenleyiş
biçimi, klasik burjuva ekonomi politiğin gelişimindeki zikzak çizgiyi,
yani belirli sorunları ele alışında ileri hareket ederken, başka sorunları
ele alışında geri hareket ettiğini gösterir.
Necker ve Linguet ile ilgili
iki kısa bölüm, kapitalizmde iki sınıfın karşıt doğasını ortaya koymaya
dönük daha önceki iki çabanın çözümlenişidir.
Birinci cildin ekleri, V, XX,
XXI, XXII, XXIII numaralı not defterlerindeki tarihsel-eleştirel
denemelerle notları ve XIII numaralı not defterinin kapağını içermektedir.
1-7 arası Ekler, Hobbes'un, Petty'nin, Locke'un, North'un, Berkeley'in,
Hume'un ve Massie'nin ekonomik görüşlerinin niteliklerini kapsamaktadır.
Marx bu görüşlerde, emek-değer teorisinin ve sermaye ve faiz öğretisinin
ilk izlerini görür. 8-10 arası Ekler, fizyokrat ekolle ilgili ek malzeme
vermektedir. 11. Ek, tüm uğraşları üretken gösterme gayreti içinde olan
—çağdaş burjuva ekonomi politikte de çok yaygın olarak gözlenen— görüşün
eleştirisi niteliğindedir. 12. Ek, elyazmasının XXI. not defterinde
yeralan uzun, teorik bir denemedir; bu denemede Marx, kendi görüşlerini
ayrıntılarıyla ortaya koyar; üretken emek ile üretken-olmayan emek
konusundaki sorunlar üzerinde tek bilimsel görüştür. Bu teorik deneme, ana
metnin IV. uzun bölümünde üretken emek konusunda Marx'ın ortaya koyduğu
tarihsel-eleştirel çözümlemeden genel sonuçlar çıkarmaktadır. Son olarak,
13. Ekte, Kapital'in I ve III. kısımlarının plan taslağı yeralmaktadır. Bu
taslak, Kapital'in biçimlenişinin tarihini anlamak bakımından olağanüstü
önemdedir; ayrıca, bazı temaların tarihsel-eleştirel bölümle bağlantılı
formülasyonlarını içermektedir.
Artı-Değer Teorileri'nin
ikinci kitabında (VIII-XVIII. bölümler, X-XIII. not defterleri) Ricardo
öğretisinin eleştirel çerçevede çözümlenmesi esas konudur. Bunun yanısıra,
Adam Smith'in maliyet fiyatı ve rant teorisinin eleştirisi yeralmaktadır.
Ricardo'nun sistemini çözümlerken Marx, bu sistemin, Smith'e ait bazı
hatalı önermelerden hareket ettiğini gösterir. Bu bağlantı çerçevesinde
Marx, Smith'in bu konulara ilişkin görüşlerini özel bir incelemeden
geçirir.
Marx'ın elyazmasındaki
malzemenin düzenlenişine uygun olarak ikinci kitap, Rodbertus'un rant
teorisini (bölüm VIII) ayrıntılı olarak değerlendiren bir "ara-açıklama"
ile başlamaktadır. Ricardo'nun rant teorisinde mutlak rant kavramının
hiçbir biçimde yeralmamış olması, Marx'ın görüşünce, bu teorinin en temel
yanlışıdır. Bu nedenledir ki Marx, Ricardo'nun teorisini değerlendiren
çözümlemelerinden önce, Rodbertus'un bu kavramı geliştirmeye dönük
çabalarını çok geniş bir biçimde ele alır. Bununla bağlantılı olarak Marx,
kendi mutlak rant kavramını kanıtlar.
İkinci "ara-açıklama" (bölüm
XI) diferansiyel rant (farklılık rantı) konusundaki görüşlerin gelişiminin
yoğun bir tarihsel resmidir. Marx, burada, bu sorun üzerindeki çeşitli
teorilerin sınıfsal temellerini açığa çıkarır. Ayrıca Marx, bu bölümde
rant teorisinin temel önermesini çok köklü biçimde çözümler; rant
teorisiyle değer teorisi arasındaki yakın ilişkiyi ortaya koyarak, değer
teorisinde yapılan hataların, rant teorisinde hatalı sonuçlara yolaçtığını
gösterir.
Bu iki "ara-açıklama",
böylece, X-XVIII. bölümlerde yeralan Ricardo teorisinin en ince
ayrıntısına kadar çözümleneceği ortamı hazırlar.
Bir yandan Ricardo'nun büyük
teorik değerini vurgularken, bir yandan da ilkede, yönteminin hatalı
yanlarını —Ricardo'nun ortalama kâr oranı yasasını değer yasasıyla
ilintilendiremeyişini, kâr teorisindeki sıradan öğelerin varlığını, pazar
değerinin oluşum süreciyle ortalama kâr oranına eşitlenme sürecini
birbirine karıştırmasını, artı-değer yasasıyla kâr yasasını birbirine
karıştırmasını, vb.— vurgular. Marx'ın gösterdiği gibi, tüm bu kusurlar,
Ricardo'nun rant teorisinde de vardır. Bu teoriyi eleştirerek Marx, hem
mutlak rant teorisini, hem farklılık rantı teorisini kapsayan kendi rant
teorisini geliştirir.
XV, XVI ve XVII. bölümler
Ricardo'nun artı-değer, kâr ve birikim konularındaki görüşlerinin
eleştirel bir çözümlemesini içerir. XVII. bölümde Marx, Ricardo'nun,
bunalımların doğası konusundaki hatalı görüşlerinin karşısına, hiçbir
kuşkuya yer bırakmayacak bir gerçeklikte bilimsel olan, kapitalizmin
iç-çelişkilerinin zorunlu sonucu olarak bunalımlar görüşünü koyar. XVIII.
bölüm, Ricardo'nun brüt gelir ve net gelir sorunundaki görüşlerinin
yanısıra makinelerin bulunmasının ekonomik sonuçları üzerindeki
görüşlerinin de eleştirisidir.
Böylece Artı-Değer
Teorileri'nin ikinci kitabında, Ricardo öğretisine Marx'ın yönelttiği
eleştirel çözümleme, Ricardo sisteminin tüm yönlerini kavramakta, onun
bilimsel değerini gösterirken, bir yandan da görüşlerinin teorik
yanılgılarını ve sınıfsal anlayışının neden olduğu bakış sınırlılıklarını
ortaya koymaktadır.
Marx'ın, XI. ve XIII. not
defterlerinin kapağında yeralan kısa ek notları, II. Kesimde Ekler olarak
verilmiştir. Bu Ekler, Marx'ın, sermaye ve rant teorileriyle ilgili
belirli bazı tarihsel sorunlar üzerindeki kısa gözlemlerini içermektedir.
Artı-Değer Teorileri'nin III.
kitabı (XIX-XXIV. bölümler; XIII-XV ve XVIII. not defterleri) esas olarak,
rikardocu ekolün dağılışı ve Marx'ın, "Ricardo'ya dayanan proleter
muhalefet" diye nitelediği İngiliz sosyalistlerin görüşlerine eğilir.
Kitap I ve kitap II'de Marx,
belirli bazı sorunlarda burjuva ekonomi politiğin nasıl sıradanlaştığını
gösterir; kitap III'te ise, burjuvaziyle proletarya arasındaki sınıf
savaşımının keskinleşmesi üzerine, sıradanlaşma sürecinin, ekonomi
politiğin esas temellerini, ilk ilkelerini ve esas kategorilerini nasıl
sardığını ortaya koyar.
Malthus'la ilgili uzun
bölümde (bölüm XIX) Marx, aşırı üretimden sakınılmasının çaresi olarak,
üretken-olmayan sınıfların, göklere çıkardığı israfçılığı savunan maltusçu
yaklaşımın saçmalığını ve aşırı ölçüde gerici olan niteliğini gözler önüne
serer. Çalışmasının başka yerlerinde olduğu gibi bu bölümde de Marx,
Malthus'u, "egemen sınıfların yüzsüz dalkavuğu", bilimi toprak
aristokrasisinin ve burjuvazinin en gerici öğelerinin çıkarına çarpıtan
biri olarak damgalar.
Marx, Ricardo'nun
ardıllarının, ekonomi politiğin temel sorunlarında da geri adım
attıklarını gösterir; Ricardo'nun sistemindeki tüm değerli öğeleri giderek
daha açıkça bir yana koyduklarını belirtir (bölüm XX); Torrens'in,
emek-değer teorisinin kapitalist ekonomiye uygulanırlığını yadsımasına
işaret eder ve ücretler sorununda James Mill'in sıradan arz ve talep
kavramına dönüşünü gösterir. Marx ayrıca, Wakefield ile Stirling'in de bu
kavrama geri döndüklerini ortaya koyar.
Rikardocu ekolün çözülme
süreci McCulloch'la tamamlanır; onun, kapitalist üretim sürecini sinsice
mazur gösterişi, teori cephesindeki en "ilkesiz eklektisizm" ile yakından
bağlantılıdır. Marx, McCulloch'un emek kavramını çarpıtmasının, ve bunu
doğal süreçlere bağlamasının, gerçekte emek-değer teorisini tamamen bir
yana bırakmak anlamına geldiğini gösterir.
Marx ayrıca, 1820'lerin
İngiliz burjuva ekonomistlerinin Ricardo'ya karşı yazdıkları polemik-türü
denemelerde, ekonomi politiğin yasalarının nesnel karakterini
yadsımalarında, değeri fiyatla karıştırmalarında ve değer kategorisini
bile bir yana bırakmalarında çok ciddi gerici özellikler bulur.
XXI. bölümde Marx,
"Ricardo'ya dayanan proleter muhalefet"in (Ravenstone, Hodgskin ve
ötekiler) öne sürdüğü görüşleri çözümler. Marx'ın işaret ettiği üzere,
onların değeri, işçilerin kapitalist sömürülüşünü kuvvetle
vurgulamalarıdır; kârın, rantın ve faizin, işçilerin artı-emeği olduğu
biçimindeki görüşleridir; sermayenin üretken olduğu biçimindeki mazeretçi
teoriye ve kapitalistlerin işçiler için tüketim malı yığınağı yaptıkları
savına karşı polemikleridir.
Bunların yanısıra Marx,
Ricardo'nun sosyalist yandaşlarının ekonomik görüşlerindeki teorik
yanlışlıkları da izlemiştir: Maddileşmiş, geçmiş emeğin önemini yeterince
değerlendirememişlerdir; kapitalist toplumdaki yeniden-üretim sürecine
ilişkin düşünceleri yanlıştır; sermayeyi bir fetiş haline getirmekle, bu
fetişleşmeyi doğuran gerçek ilişkiler arasındaki iç bağlantıyı kavramakta
yetersiz kalmışlardır vb.. Marx, bu sosyalist Ricardo yandaşlarının,
Ricardo teorisinin burjuva önermelerinin ötesine geçemediklerini, oysa bu
teorinin temellerinin yeniden kurulabilmesi için, onun ötesine geçmeleri
gerektiğini göstermiştir.
XXII, XXIII ve XXIV. bölümler
Ramsay'ın, Cherbuliez'nin ve Richard Jones'un düşüncelerini eleştirel bir
yaklaşımla çözümlemeye ayrılmıştır. Marx, bu ekonomistlerin, değişmeyen
sermayeyle değişen sermayeyi ayırma çabası gösterdiklerini ve bu
çerçevede, sermayenin organik bileşiminin önem taşıdığını varsaydıklarını
belirtir. Bu yazarların görüşlerini eleştirel bir tutumla çözümlerken,
Marx, burjuva ufuklarının, onların bakışlarını nasıl sınırladığını ve
doğru düşüncelerin tohumlarını geliştirmelerini nasıl
olanaksızlaştırdığını, çünkü doğru düşüncenin onların kafasında sıradan
bir sermaye ve kâr oranı kavramıyla bir ve aynı olduğunu gösterir.
Artı-Değer Teorileri'nin ana
metni, Jones'un görüşlerinin çözümlenmesiyle sona erer. XIV. not
defterinin kapağına Marx'ın yazdığı planda ya da içindekiler listesinde
"Richard Jones" bölümünden sonra şu sözcükler vardır: "(Bu 5. bölümün
sonu)" (Bkz: Bu kitapta s. 32)
Artı-Değer Teorileri'nin III.
kitabının, "Gelir ve Kaynakları, Sıradan Ekonomi Politik" başlıklı uzun
bir eki vardır. XV. not defterinin ikinci yarısını dolduran bu bölümün ana
teması, gelir ve kaynakları sorunudur. Ama bunun yanısıra Marx sıradan
ekonomi politiğin —gelirle gelir kaynaklarının fetiş haline getirilmiş
biçimlerinin dış görünüşlerine sarılan ve mazeretçi "teorileri"ni onun
üzerine kuran— sınıfsal köklerini ve her şeyi bildiğini savlayıcı temelini
açıkça ortaya koyar. Marx, klasik ekonomi politik ile sıradan ekonomi
politik arasındaki temel farkı gözler önüne serer. Marx bu arada, sıradan
sosyalizmin temsilcilerinin ekonomik görüşlerini de eleştirir. Dolayısıyla
bu bölüm, her ne kadar tarihsel değil teorik bir görüş açısından
yazıldıysa da, Artı-Değer Teorileri'nin III. kitabındaki
tarihsel-eleştirel çalışmalarla doğrudan ilişkisi olduğu için, III.
kitabın Ekler bölümünde yeralmıştır. Daha sonraları Marx, Kapital'in,
sonuncu tarihsel-eleştirel cildinin, sıradan ekonomi politiğin
temsilcileri hakkında özel ve kapsamlı bir bölüm içereceğini yazmıştır
(Bkz: Marx'ın Kugelmann'a yazdığı 11 Temmuz 1868 günlü mektup*).
Marx, burjuva ekonomi
politiğin geçmişi konusundaki derin ve kapsamlı çözümlemesinden çıkardığı
özsel sonuçları, özetle ve genelleyerek, Kapital'in birinci cildinin
ikinci baskısına (Ocak 1873) "Sonsöz" olarak koymuştu: Burjuva olarak
kaldığı sürece "su yüzüne çıkmadığı ya da kendisini ancak dağınık ve tek
tek olaylarla ortaya koyduğu sürece, ekonomi politik bilim olarak
kalabilir."** Marx, İngiltere'deki klasik burjuva ekonomi politik için,
"sınıf savaşımının henüz az geliştiği bir dönemde doğmuştur"*** diye
yazmıştı. Burjuvaziyle proletarya arasında sınıf savaşımının gelişmesiyle
birlikte, burjuva ekonomi politiğin niteliği keskin bir değişiklik
geçirir. Fransa'da ve İngiltere'de siyasal iktidarı burjuvazinin ele
geçirmesinden sonra "sınıf savaşımı, pratik olduğu kadar teorik olarak da
gitgide daha açık ve tehdit edici biçimler aldı. Bu, bilimsel burjuva
ekonominin ölüm çanını çalıyordu. ... Çıkar gözetmeyen araştırmaların
yerini ücretli yumruklaşmalar, gerçek bilimsel araştırmaların yerini kara
vicdanlı ve şeytanca mazur göstermeler almıştı."*
Burjuva ekonomi politiğin bu
genel alçalmışlığı geri planının hemen önünde, birkaç ekonomist, Marx'ın
dediği gibi, "sermayenin emrindeki ekonomi politik ile, proletaryanın
artık daha fazla görmezden gelinemeyen istekleri arasında uzlaşma sağlama
çabasına"** girişti. Böyle bir "uzlaşmazı uzlaştırma" çabasına girenlerden
biri de John Stuart Mill'di. Marx, bu tür çabaların, burjuva ekonomi
politiğin sınırları içinde kalmakta ve bu ekonomi politiğin bozuluşuna ve
iflasına tanıklık etmekte oldukları için, kesinlikle umutsuz çabalar
olduğunu belirtir. Bununla bağlantılı olarak Marx, Mill'e Göre Ekonomi
Politiğin Ana Hatları'nda burjuva ekonomi politiğin iflasına "usta bir
beynin ışığını tutan büyük Rus bilgin ve eleştirmen" N. G. Çernişevski'nin
büyük önemini özenle vurgular.
Çernişevski, John Stuart
Mill'in kitabı konusundaki eleştirel çözümlemelerini 1860-1861'de, yani
yaklaşık olarak, Marx'ın Teoriler üzerinde çalıştığı sıralarda yazmıştı.
Çernişevski'nin bütün
yazılarında, "kapitalistlerin teorisi" diye nitelediği eski ekonomi
politiğe karşı, çok açık biçimde "emekçi halkın teorisi" diye adlandırdığı
yeni bir ekonomi politik yaratmanın gerekli olduğu düşüncesi vardır.
Ekonomi biliminde kökten bir
devrimci altüst oluşu içeren, gerçekten bilimsel, yeni bir ekonomi
politiği, ancak, devrimci proletaryanın lideri ve öğretmeni Karl Marx
yaratabilirdi. Ve yalnızca Marx, Kapital'in o görkemli yapısını, çok
köktenci yeni ilkeler üzerinde kurarak, burjuva ekonomi politiğin bilimsel
tarihini, dahiyane yapıtının tarihsel-eleştirel kısmında, Artı-Değer
Teorileri'nde sunduğu tarihini ortaya çıkarabilirdi.
SBKP Merkez Komitesi
Marksizm-Leninizm Enstitüsü |